Cuma, Kasım 17, 2006

Aşk Savaş Gibidir

Aşk savaş gibidir

Başlaması kolay
Bitirmesi zor
Unutması imkansız

Cumartesi, Kasım 11, 2006

Sisifos

Sisifos aslında bir kraldır ama tanrıları kızdırınca korkunç bir cezaya çarptırılır. Bir kayayı bir dağın üzerine çıkarmaya çalışacaktır ama kaya her seferinde aşağı yuvarlanacaktır. Sonsuz döngüsüyle bu ceza hiç bitmeyecektir. Aslında bu ceza eskiden beri o kadar çok şeye benzetilmiştir ki saymakla bitmez. Ancak burada Sisifos Söyleni'nden bahsetmeden geçemeyiz. Albert Camus bu kitabına şöyle başlamıştır. Aslında felsefede tek bir soru vardır, o da intihar. Yani Camus Sisifos'un bu beyhude gayretini yaşama benzetmiştir. Burada Sisifos'un sürekli bu cezayı çekerek yaşamasını ölüme direnç göstermek olarak algılar.

Sisifos gerçekten de ünlü bir masal kahramanıdır. Onun hakkında sonradan çıktığı düşünülen birçok hikaye de vardır. En son Constantine adlı bir Hollywood filminde onun ölüm tanrısını kandırmasına benzer bir hikaye vardı. Yani bazılarının dediği gibi bunlar ölümsüz karakterlerdir.

Sisifos'un insanın içini yakan bu cezası, gerçekten de bilinçli bir yaşamın en acıklı betimlemesidir.

Camus gibi varoluşçulardan olan Sartre, insanın akıl sahibi olmasının herşeyin temelindeki şey oldugunu söyler. Dinlerden felsefeye, bilimden sanata bu ayrıcalık belki de doğadaki tek gizemli şeydir. Nobel ödüllü ateist fizikçi Steven Weinberg bir röportajında dinler ve fiziğe ilişkin bir soru için: Bunu kabul etmeliyim ki ortada bir gizem var. Bizler tabitatı anlamak için sorular soruyor ve cevaplar alıyoruz. Devamında da yeni sorular soruyoruz. "Gerçeği arıyoruz”. Bunların sonunda her şeyi açıklayan mükemmel fizik ilkelerine varmayı umut ediyoruz. Buna ulaştığımız zaman, gizem gene ortada olacaktır. "Çünkü bizler her zaman sorgulayacağız “, diyor. Yani doğadaki gizeme ilişkin temelindeki şey de gene kendi aklımız olarak karşımıza çıkıyor.

Aslında neresinden bakarsanız bakın bir aklınız varsa ve onu kullanıyorsanız, bu adeta bir lanettir. Sürekli olarak bir akla sahip olmanın sorumluluğu ile yaşarsınız. Bu akıl, yaşama ilişkin en temel soruyu Camus'un da dediği gibi muhakkak intiharı sorgular. Ondan kaçamazsınız, gayretlerinizin beyhudeliğini de yüzünüze vurur. Belki de o noktada hayatınıza bir anlam katmayı herşeyden çok istersiniz. Belki de Sisifos'un cezasını aslında bizlerin çektiğini fark edersiniz.

Cuma, Kasım 10, 2006

Kötü Adamlar + Kötülük üstüne

Artık neredeyse her filmde ölmesini istediğiniz bir kötü adam var. Hatta sinema eleştirmenleri arasında bunlara ilişkin analizler yorumlar almış yürümüş. Şimdi Soruyorum,

  1. Bu adamlar neden kötü ?
  2. Bu adamlar gerçekten kötü mü ?
  3. Bu kötülüğün temelinde ne var ?

Şimdi bin yılların sohbet üstadı Kayıp Otoban (Lost Highway) filmine bakalım. Bu filme ilişkin bir istatistik vermek istiyorum. Dick Laurent is dead İfadesine Google'dan ben baktığımda 566.000 sonuç buluyordu. Yani Dick Laurent çok ünlü bir kötü adam. Peki tüm suç Dick Laurent'in mi? Bu adamın yaptığı porno filmleri alanlar suçlu değil mi ? Bu sektörde bir para varsa ve adam bundan para kazanıyorsa bu oyunu kurallarıyla oynamaktır. Bu adam kötü olamaz çünkü herkes gibi işini yapıyor doğal olarak da isteklerini gerçekleştiriyor.

Bence kötü olan bizleriz kötülük hepimizin içinde var. Bunlar ise sadece günah keçisi. O olmasa bir başkası bizlerden biri onun yaptığı işi yapacak. O zaman soruların cevapları;
  1. Bu adamlar aslında kötü felan değiller.
  2. Bu adamlar da aslında herkes gibi işinin ve isteklerinin peşinde.
  3. Kötülüğün temelinde insan var. O şu bu değil. O hepimizin içinde.
Bu işten böylece kurtulamayız. Kötü olan Dick Laurent değil!!

Perşembe, Kasım 09, 2006

Türkiye'deki Türk halkının çoğu aslında Türk değilmiş.

Türklerin Genetik kökenine ilişkin bir araştırmadan yeni haberim oldu. Y genindeki benzerlikleri araştıran bilim insanları Anadoludaki Türkler arasında Orta Asyalı Türkler azınlıkta kalıyor, benzerlik sadece %9 demişler. Bunu da buraya not düşelim.
Bunlar da kaynaklar link1 link2 .

Genetik olarak çoğunluğun %94.1 Avrupa ve komuş Orta Doğulu olduğu bulunmuş.

Pazartesi, Kasım 06, 2006

Performancing Firefox

Firefox'a http://performancing.com/ adresindeki eklentiyi yükledim ve oradan bu ilk iletim. Bu aparat ile bloglara otomatik bağlanıp ileti yazılabiliyor. Sonuç olarak faydalı bir aparat. Tavsiye olunur yani. Blogunuzdan para kazanmak da mümkün. Tabi ben bu tür dalaverelere girmiyorum :). Gören de çok ziyaretçim var zanneder. Neyse aynı zamanda del.icio.us adresine de otomatik bağlanıyo sevdim yani. Bu arada blog'un atomu çalışmıyormuş hemen haber verdi. Terzi kendi söküğünü dikemez hesabı, bakalım ne zaman ilgilenirim bu mevzuyla.



powered by performancing firefox


Çalışma Grubu için bir resim. Biraz renk katalım blogumuza.