Çarşamba, Nisan 30, 2008

Susturulma Çabası

Yıllardır yayında olan http://sonbir.blogspot.com/ adresi sorgusuz sualsiz, hiçbir haber verilmeden ve neye istinadan yapıldığı belli olmayan bir susturma gayreti ile karşı karşıya kalmıştır. Sitemiz http://sonbir.blogspot.com/ olarak yaşamına devam edecektir.

İnternet ortamında bu tür tavırlara anlam veremesem de bu susturma haketine girişenlere bir çift sözüm var.

1-Bu sitenin başka başka platformlarda klonları bulunmaktadır.
2-Bunlardan bazıları yayında bazıları ise uyku halinde yayına girmeyi beklemektedir.
3-Sitenin içeriğine ilişkin şikayeti olanlar benimle temasa geçerlerse daha anlamlı ve verimli bir davranışta bulunacaklardır.
4-Site kendi içeriği hakkında tartışmalara zaten açıktır. Çok aşırıya kaçmayan hemen her yorumu yayınlamakta ve objektif olma ilkesine sadık kalmaktadır.
5-Site mevcut haliyle Zaman, Yeni Şafak gibi gazetelerden çok daha demokrat bir tavır içersindedir.

Bugün siz birilerini susturmaya çalışırsınız, yarın da başkaları sizi susturmaya çalışır. Bu tür manasız davranışların kimseye hayrı olmaz. Siz de herkes gibi daha hoşgörülü ve demokrat olmaya çalışın. Bunun zor olduğunu biliyorum ama deneyin.

İnançlara saygı isteyenler ve bunun için ülkeyi kana bulamayı göze alanlar, acaba neden inanmama hürriyetine saldırmaktadır ? Amaç adalet isteği midir ? Yoksa ayrıcalık arayışı mıdır ? Bunun yorumunu da sizlere bırakıyorum.

Her ne ahval ve şerait içinde olursak olalım bazı değerlerden asla vazgeçmeyelim.

Salı, Nisan 08, 2008

Uyku Üzerine

Derin ve deliksiz olmalı,
Sanki hiç dert yokmuş gibi dünyada,
Ara vermeli herşeye ama herşeye,
Ta ki aralıksız ve sonsuz yok oluş uykusuna dalana dek,
Avutmalı bizi onu hatırlatarak.

Dünyada canlılık varolduğundan beri uyuyor canlılar. Gece ve gündüz sürdüğünden ve Elektromanyetik dalgaları (ışık) kullandığımızdan beri (göz). Uyku bize neler anlatıyor ? Ne için uyuyoruz ? Genç kızların sürekli rüyalarından bahsetmesi sizce neden ? Kaç kişi rüyalarını hiç umursamıyor ?

Bir afrika kabilesinin dini inancına göre rüyalar alemine gidiyor insan ölünce. Her gün bir dil her gün bir kültür hergün bir canlı türü yok olurken bu çağda. Kaç pencereden baka biliyoruz evrene.

Statik arap-sami dünyasından çıkamayanlara lafım. Zira onlar yorumlarıyla siteyi daha da anlaşılır yapıyor. Peki atgözlüğü takmayanlar için bu kayıplar can yakıcı değil mi ? İşte rahatsız bir uyku sebebi daha. İşte düşünen beyne atılmış bir kırbaç daha. Yoksa din afyonu ile bulandırıp beyinleri rahat uykular mı tercih etmeliyiz. Zaten ağaçlar da biz kağıt yapalım diye var yeryüzünde di mi ?

Pazartesi, Mart 17, 2008

Akp Kapat iddianamesi

İddianamenin girişi gerçekten çok bilgi vericiydi paylaşmak istedim.

Toplumların yerleşik bir yaşama geçmeleri giderek örgütlenmelerini gerektirmiş; örgütlü toplumlarda ise yönetime katılma istekleri, ortak paydalar çerçevesinde bir araya gelen siyasal yapılanmaları doğurmuştur

Ortak düşünce sahibi bireylerden oluşan yapılanmaların yönetimde yer alma ve siyasi iradeyi kullanma istekleri, bu amaca ulaşabilmek için siyasi parti denilen örgütlenmeleri ortaya çıkarmıştır. Hatta giderek düşüncelerin farklılaşması karşısında, çoğulculuk içerisinde bu parçalar, farklı siyasi partilerin oluşmasını sağlamıştır. Demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez ögeleri olmalarına karşılık modern siyasi partiler toplumsal yaşamdaki yerlerini 19 ncu Yüzyılda almışlardır. Tarihsel evrimleri sonucunda günümüzdeki siyasal partiler belirli siyasal düşünce ve amaçlar çerçevesinde birleşen yurttaşların, özgürce kurdukları ve özgürce katılıp ayrılabildikleri kuruluşlardır. Kamuoyunun oluşmasında diğer kurumlardan daha güçlü etkisi bulunan siyasal partiler, yurttaşların ülke yönetimine ilişkin istem ve özlemlerinin gerçekleşmesine çalışan ve siyasal katılımı somutlaştıran hukuksal yapılardır.

Demokrasinin vazgeçilmezleri, olmazsa olmaz kurumları olarak nitelenen, özgürlük, siyasal katılım ve hukuksallığın ulusal araçları durumunda bulunan siyasi partilerin, devlet yönetimindeki etkinlikleri ve ulusal istencin gerçekleşmesindeki rolleri nedeni ile, anayasakoyucu, partileri öteki tüzel kişilerden farklı değerlendirerek, kurulmalarından başlayıp çalışmalarında uyacakları esasları ve kapatılmalarında izlenecek yöntem ve kuralları özel olarak belirlemiştir. Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle örgütlenme özgürlüğünün kullanılmasındaki kurumsal önem ve işlevleri çerçevesinde uluslararası sözleşmelerde de siyasi partiler hakkında düzenlemelere yer verilmiştir.

Siyasal partilerin, uyacakları esasların Anayasa’da yer alması, çalışmalarının anayasa ve yasalara uygunluğunun özel biçimde denetlenmesi, onların olağan bir dernek sayılmadıklarını, demokratik yaşamın vazgeçilmez öğesi olduklarını doğrulamaktadır.

Ancak siyasi partilerin demokratik siyasi yaşamın vazgeçilmez öğeleri olmaları, devlet örgütü ve kamu hizmetleriyle yoğun ilişki içinde bulunmaları, onlara sınırsız bir faaliyet alanı ve özgürlük olanağı sunmaz. Siyasal partilerin baskı ve engellerden uzak kalmasını sağlamaya yönelik “kurulma ve çalışma özgürlüğü”, Anayasa ve bu alanı düzenleyen yasalarla sınırlıdır. Uluslararası sözleşmelere uygun yorumlanan bu düzenlemeler çerçevesinde, varlık nedeni demokrasi olan siyasi partilerin demokrasi düşüncesinden uzaklaşmaları ve demokrasiyi yok etmeye çalışmaları durumunda, yaptırımlarla karşılaşmaları söz konusudur. Eylemlerinin yoğunluğu ve sosyal gereksinim yönünden başvurulacak son yöntem ise demokrasi düşüncesiyle bağdaşmayan eylemlerin odağı olan bir siyasi partinin kapatılmasıdır.


http://www.as-add.de/dokument/iddianame.doc

Pazar, Mart 16, 2008

Tayyip Erdoğan'ı Korumalıyım !

1969 Kasım’ında Ankara’da doğdum. Babam Polis memuru idi, Tayyip Erdoğan’ı korumalıyım. Ortaokul’a giden bir oğlum var, şimdilerde buna ilköğretim deniliyor, Tayyip Erdoğan’ı korumalıyım. Belki bazıları beni anlamayacaktır ama bu benim işim.

Göreve getirilmemde gittiğim Cuma’ların bir etkisi olmuş olabilir. Etrafında kendine yakın insanlardan oluşan bir halka var ama o halkanın dışında da başka halka var. Profesyonel olmayanların işimize burnunu sokması zaten yeterince yanlış. İşimi yapmalıyım.

Göreve ilk geldiğim zamanlarda onu kimden, neyden koruyacağımı tam olarak bilmiyordum aslında hala da bilmiyorum.

Benim dahi müdahele edemeyeceğim şeyler vardır. Şeker hastası olması ya da bir Askeri darbe gibi. Ancak ben işimi yapmalıyım.

Karımın başının açık olması iç halkadaki bazı kişileri rahatsız ediyor. Her görüşüne katılmadığımı bilen var. Siyasetle işim olmaz ama ben de bir seçmenim. Bu çok zor bir durumdur. Genelde bizim pozisyonumuzdakiler belki böyle büyük kişiliklerin yakınında olmaktan belki de kendi geleceğimiz için en iyisi olacağından, hep yakınındaki siyasilerin adamı gibi görülür. Bizden hep bu beklenir. Neyseki burada kimliğim yok ve özgürce içimi döküyorum. Ben sadece işimi yapıyorum.

Tayyip bey iyi birisidir. Bir liderdir. İyi bir hatiptir. Başbakandır. Benim için ise sadece bir iştir.

Ona diğerleri dediği insanlardan nefret mi ettiğini soramam! Onun aklını okuyamam ama yaptıklarına ve yapacaklarına bakarım. Her hareketi bizim için önemlidir. Nereye gidiyor, ne yapıyor, ne yapacak bilmem gerekir. Gerekirse değiştirir, gerekirse gizler, gerekirse kendisiyle konuşurum. Benden beklenen vazifeyi layığı ile yapabilmem bunlara bağlıdır. Ettiği bir söz başına iş açar mı diye bakarım ama bir avukat gibi değil. Teröristlerin işi belli olmaz, suikastlar Amerika’da bile oluyor. Bunun gelişmişlikle aslında alakası yoktur. Büyük oyunlar her zaman vardır. Bazıları hep bir şeylerin peşindedir, biz de onların peşindeyiz.

Tayyip bey’in konuşmalarından olası düşmanlarını araştırmaya karar verdik. Ne Yargıtay’dan ne de Üniversiteler'den bir sonuç çıktı. Ancak benim işim bu! Düşmanlar daha yapmadan önce planlarını bilmeliyim.

Askeriye ile uğraşmamız mümkün değil. Onların da suikast yaklaşımları hep kendi içlerine yöneliktir. Siyasilere bakışları farklıdır. Dış istihbaratlar çok rahat görünüyorlar. Tayyip beyden memnun olmayan yok gibi. Ancak bulmalıyım. Şu an birileri bir plan yapıyor ve onlardan önce biz harekete geçmeliyiz.

Halk en büyük sorun. Çünkü diğerlerinin içinde halk da var. Tek tek insanları araştırıp Tayyip beyi koruyamayız. Çünkü halkın içinde her tür insan vardır. Başörtüsü takıp cinayet işleyeninden, mini etek giyip hırsızlık yapanına kadar.

Onu bunu bilmem, Tayyip bey’i korumalıyım, Sayın Erdoğan’ı. Acaba sözlerine karşımalı mıyım? Onu kendisinden, yok yok olmadı. Şöyle demeye çalışıyorum, onu bu saldıgan üslubundan vazgeçirmeli miyim? Acaba sorsam bana düşmanlarını, şu diğerlerini söyler mi? İşimi kolaylaştırması bence onunda faydasına olacaktır.

Sizce sorsam söyler mi?

Pazartesi, Şubat 25, 2008

Perşembe, Şubat 21, 2008

Cuma, Şubat 08, 2008

Birçok Şeyi Tekrar Sorgulatan Bir Hikaye

İzlenmesi gereken bir video olduğunu düşünüyorum. Geçen yıl izlemiştim, tekrar etrafta görünce paylaşmam gerektiğini düşündüm.

Topla cambazlık yapanlar

Bir kısmı bariz şekilde üzerinde oynanmış gibi dursa da eğlenceli bir video.

Pazartesi, Ocak 21, 2008

Osmanlı Denizcilik ve Geometri

Üniversitedeki bir hocamızın anlattığı bir olayı nakletmek istiyorum. Bu olayı da kendilerine Türk donanmasından bir subay bir gezide anlatmış.

Vaktiyle İngiltere İmparatorluğu denizcilikte çok ileri gitmişti. O dönemlerde Osmanlı donanması ise gayet kötü durumda idi. Yeni teknolojilerden, yeni stratejilerden yoksun sürekli bir kayıp içersindeydi. Dönemin padişahı İngilizlerden yardım istedi. Donanmayı incelemeye gelen İngiliz subayı bu donanmadan hayır gelmez diyerek her şeye baştan başlamaya karar verdi. OKullar gemiler ve tabi ki amerilaller yenilenecekti. Ancak eski donanmadan kıdemli amerallerden bazılarının yeni donanmada da olması konusunda sarayda bir görüş vardı. Sonunda İngilizlere bunu kabul ettirdiler. Ancak İngilizler bir şart koştular. Bir sınav yapacaklardı ve aralarından belki birkaç tanesini ancak alacaklardı. Devrinin amiralleri sınava girdiler. Hepsine tek bir soru soruldu.

-Üçgenin iç açılarının toplamı kaçtır ?

Cevaplar saçmadan da öteydi ancak amerillerden bir tanesini kabul ettiler. Amiral cevabı bilememişti ama şöyle söylemişti. Üçgenine göre değişir. Büyük üçgenlerin büyük küçük üçgenlerin küçüktür. İngilizler donanma içersindeki bu analitik düşünebilme ihtimali olan amirali en başarılı olarak gördüler.

Bu hikayenin doğruluğunu merak edenleriniz lütfen araştırsın!!!
Çünkü şaka gibi geliyor, trajikomik evet.

Cumartesi, Ocak 19, 2008

Youtube'a Nasıl Girilir

Gene yasakçı zihniyetin icraatları almış yürümüş durumda.
Daha önce açıkladığım gibi DNS lerinizi Mesela Open DNS server'ına yönlendirirseniz böyle şeylerle uğraşmazsınız.


Dns sunucunuzu otomatik değilde
208.67.222.222
208.67.220.220
adreslerine yönlendirin.

Aşağıdaki resim yeterince açıklayıcı gibi geliyor bana.