Pazar, Mayıs 13, 2007

13 mayis 2007 Cumhuriyet mitingi ve Zülfü Livaneli'ye attığım mail

Sayın Livaneli,

Mitingi canlı yayında KanalTürk’te izliyordum. Çünkü diğer miting yayını yaptığını söyleyen kanallar, yayınladıkları tartışma programı adlı kuru gürültülerle, oradaki ne konuşmaları ne de atmosferi yansıtmamaya yeminli gibiydiler.

Sizi orada görmekten son derece memnun oldum. Bana kalırsa sadece siyasi partiler
değil Sayın Mustafa Sarıgül’den Sayın Altan Öymen’e herkes orada olmalıydılar.
Siz de takdir edersiniz ki, bu mitingler özünde kesinlikle bundan başka bir
arzunun eseri de değildir. Eminim insanların sizlere söylemekten, sizin de
dinlemekten sıkıldığınız bir şeydir bu birleşin sözleri. Ancak bundan başka da
size diyebilecek neyimiz var ? Sizler entelektüeller
olarak bizlere yön verenlersiniz. Ancak bu mitinglerde açıkça söylenenleri
dikkate almamanız herkesi kahredecektir.

Bugün orada platformun üstünde ettiğiniz bazı sözler beni çok üzdü. Çünkü bu mitingleri düzenleyenlerin ne kadar öz verili olduğunu atladığınızı düşündüm. Umarım gerçekten size karşı yanlış bir tutum içersine girmemişlerdir. Olanlar bir aksilik bir yanlış anlaşmadır. Emin olun oraya sizi davet edenler asla böyle bir şeyi arzu etmemiştir. Olanlar en fazla basitçe birilerinin suçudur. Açıkçası sizi orada biraz gergin gördüm. Umarım artık sükunet içersindesinizdir.

Size bu e-postayı atmama neden olan olayı açıklamama izin verin. İnternette bir yazıdaki bir link !? O link haber7 aldı şeriatçı bir yayın organına ait. Orada komiteyle aranızda geçenler, Chp’den ayrılmanız, belki Sayın Deniz Baykal’la aranızın soğuk olması onları ne kadar mutlu etmiş, şaşırırsınız. Düşmanlarımız çok sayıda ve de güçlüler. Sizlerden demir lokmayı yutmanızı istediğini, halk da biliyor. Ancak bu bir Kurtuluş savaşı değilse nedir ?

Birleştirici temalı o konuşmanızı takdirle karşıladım. Ancak bazı şeriatçı yayın organlarında Sayın Türkan Saylan’dan Sayın Nur Serter’e kadar inanılmaz bir karalama kampanyası başlamış durumda.

Medya konusunda sadece şu örneği vermek istiyorum. Time dergisinin geçen ekim sayısındaki bir makaleyi okumuştum. Sonra tesadüfen aynı makaleyi Zaman Gazetesi’nin bir haberinde
gördüm. Okuduklarıma inanamadım. Makalenin 180 derece zıttını yazmışlardı. Makalenin türkçesini
internette buldum, türkçesini okumak isteyebilirsiniz diye ekliyorum.

Uzun sözün kısası; artık safların belirginleştiği bugünlerde sizi o meydan da
görmekten ne kadar mutlu olduysam orada olanlardan da o kadar
üzüldüm.

Herkesi sağduyuya çağırmak şüphesiz en doğru harekettir. Ancak kendilerini dev aynasında
görenler, iyi niyet ve hoşgörüyü zafiyet addederler. Eğer komite ve Chp ile
aranızda bir soğukluk olmadığına dair güçlü bir açıklama yaparsanız, bence bu
sırtlanlar kuyruklarını kıstırıp susacaklardır. Çünkü şu an ne koparsak diye
kuduza dönmüş durumdalar. Elbette bizi üzen, sizin başınıza gelen istenmeyen
olayları fırsat bildiler. Hoşgörü sözcüklerinizi de ancak bu sözlerin muhatabı
olmayı kabul edenler alabilecektir. Herkes değil.

Saygılar, sevgiler.

1 yorum:

  1. Sayın Zülfü Livaneli sağ olsun birkaç gün sonra cevap verdi. Gelen cevabı ancak fırsat bulup ekliyorum.


    Mitingde podyum gerisinde bazı tatsızlıklar oldu, bir sorun yaşadığımı herkes gördü.

    Ama bu, ekrana yansıdığı gibi sadece bir ses düzeni sorunu değildi.Düzenleme komitesi, saldırgan birileri tarafından son anda ele geçirildi ve miting bir parti propagandasına çevrilmek istendi. Oysa böyle toplantılar küçük siyasi hesapların üstünde olmalı. Halkın "illa katıl" ısrarı ile beni oraya çıkarmak istemeyen bazı kişiler arasında üç gün boyunca anlatamayacağım kadar çok sıkıntı çektim. Bu sıkıntılar podyum gerisinde de devam etti. Komite üyelerinin kendi aralarında da çok çatışmalar oldu.

    Mitingde söylediklerim genel olarak Türkiye'deki ortama ilişkin fikirler ve birlikte yaşama ilkesinin, sevginin, barışın hayata geçirilmesiyle ilgiliydi. Kimseye düşman demedim, halk arasındaki düşmanlıklara karşı çıktım.

    Türkiye'nin kamplara bölünmekte olduğunu ve gelecek dönemde sloganımızın "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür- Ve bir orman gibi kardeşçesine" olması gerektiğini belirttim.

    Halkın coşkusu ise her şeyi silip süpürdü. Önemli olan tek şey de bu!

    Selamlar,

    Zülfü Livaneli

    YanıtlaSil

Seviyenizi yazdıklarınız belirler. Noktalamadan, üsluba kadar.